Kaide : İsmin önüne gelen, ismi tanımlayan . İsme yöneltilen ‘nasıl ‘ sorusunun cevabıdır.
Nasıl kadın?
Güzel kadın.
Hanım kadın.
Erkek gibi kadın.
Hangisiydi kadına en çok yakışan?
Dayanıksız kadın.
Yalnız kadın.
Yaralı kadın.
Gurbet kadın.
Hasret kadın.
Taş kesilmiş kadın.
Bu tam sıfat olmuyor ama, niteliyor kadını.
Bunlar ne oluyor peki?
Bağrına taş basmış kadın.
Bağrına taş basan Türkan.
Uçurumun kenarında bağrına taş basan Türkan.
Türkan,
Sen mi filmde oynadın,
Yoksa filmlerin mi bizle oynadı?
Uçurumun kenarında,
Öyle bakarak yola,
Kim bakabilir o kadar kapkara
Sevda kara, örtün kara,
Yazgı kara, bağrına bastığın taş kara.
Yazgıya kara dememek gerek ama..
Filmdeki kadın, şarkıdaki kadın.
Bizimle oynayan , bizim oynadığımız filmler kadar,
Bizimle oynayan şarkılar da var,
Şarkıların içinden geçen kadınlar var
Ve içinden şarkılar geçen kadınlar.
……………………………..
Türkan,
Az mı ağladık o mahur besteler çaldıkça ?
Darbuka yüreğimize vurdu ,
Kanun, bam tellerimizle oynamadı mı ?
Sahi, nasıl sağlığın?
Bahçedeki acı yel vurmasın sırtına,
Azar sonra ağrıların.
Bak ısıtmıyor artık güneş,
Yonta yonta bitirdiler ayol,
Ablan nasıl hani,
Müjgan mıydı adı?
Onun oğlu da hani..
Ama perdelerini açmamışsın ki Müjgan,
Nasıl ısınacaksın?
Müjgan, kendini düşün biraz,
Ağlama artık.
Gelmiyorlar işte, hadi kalk.
‘O mahur beste çalar, Müjgan’la ben ağlaşırız.’
O, işaret sıfatı.
‘Mahur ‘ sıfat.
Beste isim olmuş,
Beste mi mahur , Müjgan mı,
Belki ‘maharetli ‘ olurdun Müjgan,
Ağlamasaydın bu kadar.
‘Gittiler akşam olmadan ortalık karardı ‘diyor ya hani,
Hangi fiil daha önce oldu söylesene bi.
Gitmeleri mi,
Karanlık mı ..
Akşam mı…
Müjgan, ‘ben’ e mi daha yakın, yükleme mi?
Yalnızlık sıralı diyordu hani,
Sen, sıranı savmadın mı?
Müjgan, beste sustu mu söylesene,
Yoksa hala ağlıyor musun bir köşede?
Ağlamak işteş fiil mi,
Tek başına da ağlanır değil mi?
Yoksa alıştın mı birlikte ağlamaya?
‘Yanımda olsa da,
Biz yine de ağlasak’ mı dersin Müjgan?
Doğru mu Müjgan, gittiler mi ortalıktan,
Akşama kalmadan.
Söylesene Müjgan,
Simsiyah bir teselli falan diyorlar
Yoksa Müjgan,
O simsiyah teselli,
Türkan’ın bağrındaki mi?
Müjgan, nerede Türkan,
Nerede o püsküllü ormandan koparılan fidan?
Fidanlar mıydı , fidan mıydı ?
Beste mi mahur , Müjgan mı,
Belki ‘maharetli ‘ olurdun Müjgan,
Ağlamasaydın bu kadar.
Konuşsana Müjgan,
Nerede o yangından orman, onca genç fidan ?
Bitmeyecek mi özlem Müjgan ,
Bak yine kirpiklerin ıslandı
Müjgan, kendini düşün biraz,
Ağlama artık.
Gelmiyorlar işte, hadi kalk.
Hazırlık sonbahara diyordu hani,
Saydın mı kaç mevsim oldu
Yağmur yağdı, kar yağdı,
Söylesene Müjgan,
Kar ‘a mı küstün, yağmura mı
Aydınlığa mı küstün, karanlığa mı
Neden basmıyorsun peki kara,
Hep bakıyorsun kapkara..
Peki güneş naptı ki sana?
Müjgan ,
Bak ne diycem gel bi gidelim bakalım
Saz diyor orman diyor
Buluruz belki,
Ordalar mıdır ki?
Olsun gel bi bakalım
Böyle durup beklemek olmaz ki
Kalmışsın bu köşede
Hem ‘sazların özlemi ‘ diyor
Saz mıyız kız biz özliycez bu kadar
Sahi biz neyiz Müjgan,
Saz mıyız,
Fidanların koparıldığı orman mıyız
Giden miyiz, kalan mıyız
Bir köşede kalakalan mıyız
Sahi Müjgan
Analığın milliyeti var mı ?
Müjgan, taşı bıraksana kucağından,
Türkan, taşı bıraksana kucağından…
………….f.betül
ocak / 2017 / kar ……